Başarısızlığında Bile Başarı Yatan Apollo 13’ün Müthiş Hikayesi

Soğuk Savaş tüm hızıyla sürerken ABD ve SSCB aralarındaki rekabeti uzaya taşımışlardı. Bu kapsamda NASA, 1961 yılında Yuri Gagarin uzaya çıktıktan sonra 1967 yılında Apollo projesini başlattı. 2 yıl sonra 1969 yılında Apollo 11 görevi ile Neil Louis Armstrong Ay’a kendi için küçük, insanlık için büyük bir adım attı. Ancak Ay ve uzay çalışmaları bu adımdan sonra da devam etti.

23.02.2022 17:00:36 tarihinde yayınlandı.

Soğuk Savaş tüm hızıyla sürerken ABD ve SSCB aralarındaki rekabeti uzaya taşımışlardı. Bu kapsamda NASA, 1961 yılında Yuri Gagarin uzaya çıktıktan sonra 1967 yılında Apollo projesini başlattı. 2 yıl sonra 1969 yılında Apollo 11 görevi ile Neil Louis Armstrong Ay’a kendi için küçük, insanlık için büyük bir adım attı. Ancak Ay ve uzay çalışmaları bu adımdan sonra da devam etti.

1970 yılında NASA’nın yedinci insanlı uzay görevi, üçüncü insanlı Ay seyahati olan Apollo 13 görevi gerçekleştirildi. Ancak sonu hiç de planlandığı gibi gitmedi ve ekip ölümden kıl payı kurtularak Ay’a ayak basmadan Dünya’ya geri döndü. Peki, Apollo 13 görevinde ne oldu? Hedefledikleri amaca ulaşamamalarına rağmen neden bir başarı olarak görüldü? Apollo 13 görevinin ilginç hikayesine yakından bakalım.

1960’lı ve 1970’li yıllarda artık uzay görevleri ve Ay seyahati, tüm dünya için alışılmış bir durum haline gelmişti. Hem Amerika Birleşik Devletleri hem de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği art arda uzay görevleri yapıyor, ABD Ay’a gidip geliyordu. Apollo 13 de bunlardan biriydi.

Takvimler 11 Nisan 1970 tarihini gösterdiği zaman NASA’nın yedinci insanlı uzay görevi, üçüncü insanlı Ay seyahati olan Apollo 13 görevi için her şey hazırdı. Ekipte astronotlar James Arthur Lovell, John L. Swigert ve Fred W. Haise vardı. Apollo 13, saat 13.13’te ABD Florida’da bulunan Kennedy Uzay Merkezi'nden fırlatıldı.

Apollo 13 ekibinin amacı, keşfedilmiş ancak incelenememiş Ay’ın Imbrium Havzası’nı ve Fra Mauro bölgesini daha yakından tanımaktı. Bu bölgeye iniş yaptıktan sonra pek çok farklı jeolojik deney yaparak uydumuz Ay’ı biraz daha yakından inceleyeceklerdi. Apollo 13 başarılı bir yolculuk yapıyordu. Ta ki 13 Nisan akşamına kadar.

13 Nisan 1970 tarihinde Apollo 13, Dünya’dan yaklaşık 320 bin kilometre uzaktaydı. Her şey yolunda gidiyordu ve ekip yakın zamanda Ay yörüngesine giderecekti. Saat 21.08’de yaşanan bir patlama ise her şeyin alt üst olduğunun habercisiydi. 2 numaralı oksijen deposu patlamış ve hayati ihtiyaçların tedariğini engellemeye başlamıştı. James Arthur Lovell durumu, “Houston, burada bir sorunumuz var” mesajı ile bildirdi.

Apollo 13, iniş modülü ve komuta modülünden oluşuyordu. Yaşanan patlama sonrası komuta modülü basınç kaybettiği için ekip iniş modülüne yöneldi. Ay’a iniş görevi iptal edilmişti. Artık Apollo 13 mürettebatının tek bir görevi vardı; sağ salim eve, Dünya’ya geri dönmek.

Komuta modülü tamamen kapatıldı ve ekip iniş modülüne geçti. İniş modülü, ekibi Ay yörüngesine indirmek ve yeniden araca taşımak üzere geliştirilmişti. İçinde 2 kişiyi 45 saat destekleyecek oksijen vardı. Ancak bu yeterli değildi. Eğer Apollo 13 ekibi Dünya’ya dönmek istiyorsa o modülün 3 kişiye en az 90 saat yetmesi ve 320 bin kilometrelik yolu katetmesi gerekiyordu.

İniş modülünün enerjiye ve soğutma suyuna ihtiyacı vardı. Karbondioksit de bir şekilde dışarı atılmalıydı ancak komuta modülünde kullanılan kare lityum hidroksit kutuları, iniş modülü ile uyumlu değildi. İşte tam bu noktada Apollo 13 ekibi mühendislik becerilerini kullandı ve modülde bulunan malzemelerle ilkel bir adaptör yaparak tüm bu sorunların üstesinden gelmeyi başardı.


Kaynak webtekno.com

 

Microsoft, Xbox Series X İçin "Kılıf" Duyurdu: İster Starfield Temalı, İster Kamuflajlı...

ABD merkezli teknoloji devi Microsoft, Xbox Series X konsolunu özelleştirmek isteyen oyunseverleri memnun edecek bir çalışma yaptı. Şirket, bu çalışma kapsamında Xbox Series X ile tam uyumlu kılıflar oluşturdu. 3 özel model ile karşımıza çıkan şirket, 6 Eylül 2023 tarihinde piyasaya sürülecek Starfield hayranlarını daha çok heyecanlandıracak gibi görünüyor.

Geliyor Gelmekte Olan! Valve, CS2 İsmini Tescilledi

İnternet kafelerin eski dönemdeki vazgeçilmezi Counter Strike 1.6’dan çıkıp Global Offensive’e girdiğimizde her şey bir anda seviye atlamıştı. Bunun ardından uzun yıllar bunun bir sonraki seviyesini, yani kabaca ikinci oyunu bekler olduk. Valve da bu süreçte heyecanımızı kıracak hareketlerden kaçındı. (Half Life 3 için yaptığının aksine)

İkinci El Tablet Almadan Önce Dikkat Etmeniz Gereken 7 Nokta

Döviz kurunun önlenemez yükselişi devam ettiği için teknoloji ürünlerinin fiyatları her geçen gün daha da artıyor. Artık kimse zorunda olmadığı sürece teknoloji alışverişi yapmıyor. Ancak özellikle tabletler eğitim amaçlı kullanıldığı için zorunlu ihtiyaç haline geldi. Sıfır fiyatları epey can sıkıcı olduğu için de pek çok kullanıcı artık ikinci el tabletlere yöneliyor. İkinci el tablet alışverişi hiç olmadığı kadar yaygın hale geldi.