Eğer Bitcoin 0 (Sıfır) Dolara Düşerse Ne Olur?

Kripto paralar hakkında olumsuz düşünen insanlar bile bu piyasanın ve yeni nesil finansal teknolojilerin geleceğini merak ediyorlar. Bitcoin’in tüm kripto para piyasasındaki yönlendirici gücünü düşünürsek, insanların ona karşı sahip oldukları özel ilgiyi de anlarız.

22.02.2022 20:30:27 tarihinde yayınlandı.

Kripto paralar hakkında olumsuz düşünen insanlar bile bu piyasanın ve yeni nesil finansal teknolojilerin geleceğini merak ediyorlar. Bitcoin’in tüm kripto para piyasasındaki yönlendirici gücünü düşünürsek, insanların ona karşı sahip oldukları özel ilgiyi de anlarız.

Ocak 2018’deki yükselişiyle 20.000 dolar barajını aşan Bitcoin, ardından hızla değer kaybetti ancak Mayıs 2020'deki yarılanmanın ardından yükselmeye başladı. 2021 başında ise 46 bin dolar seviyesini aştı. Ardından gelen düşüşe rağmen uzun vadede yatırımcısına en çok kazandıran kripto para birim olarak dikkat çekiyor. Ancak konuya biraz uzak olanlar için 2017'den bu yana devam eden “Bitcoin ya sıfıra düşerse?” endişesi devam ediyor. 

Ocak 2018’de tüm kripto paraların toplam piyasa hacmi 835 milyar dolara çıktığında Bitcoin’in tek başına piyasa hacmi yaklaşık 300 milyar dolardı (%35). 2018'deki kritik düşüş ile toplam piyasa hacmi 130 milyar dolarken, Bitcoin tek başına bu hacmin 67 milyar dolarını karşılıyordu (%51). 2021'deki yükselişinde ise 2.3 trilyon dolara ulaşan toplam piyasa hacminde Bitcoin'in payı 762 milyar dolara kadar çıktı (%72). 2021'deki değer kaybının ardından Bitcoin piyasa hacminde %67 oranında yer tutuyor. 

Buradan çıkartılabilecek en önemli sonuç Bitcoin'in tüm kripto paralar arasında giderek artan bir ağırlığa sahip olması, piyasaya hükmettiği pozisyonu perçinlemesi. İşte bu nedenle Bitcoin'in değer kaybı yaşaması doğal olsa da 0 dolara düşme ihtimali iyiden iyiye azalıyor. 

Piyasalarda işlem gören Bitcoin dahil neredeyse tüm kripto paraları birer ağaç olarak düşünün. Tabelasında “Kripto Para Ormanı” yazan sanal bir milli parkın içerisindesiniz. Ağaçlar, ne kadar sularsanız o kadar büyüyüp, o kadar çok meyve veriyorlar. Eğer sulanmazlarsa çürüyüp yok olma riskleri var, tıpkı gerçekte de olduğu gibi. Bitcoin bu sanal ormandaki en büyük ağaç. Ele aldığımız ihtimal ise onun susuz kalıp günün birinde ölecek olması.

Şimdi şöyle düşünün: Eğer bir ormandaki en büyük ağaç ölürse, orman hepsi yok olur mu? Hayır, diğer ağaçlar onun yerini alırlar. Aslında kripto paralar da aynı şekilde işliyor, çünkü temelinde doğal bir şey olan insan davranışı yatıyor. Bu örnek hikayemizdeki “su”, yatırımcıların sisteme aktardıkları parayı ifade ediyor. İnsanlar ormanı iyi beslediklerinde sadece çıkan oksijenden değil, ormanın oluşturduğu ekosistemden faydalanıyorlar.

Çoğu piyasa analisti ve uzmana göre Bitcoin’in yok olduğu bir senaryoda Ethereum ve Ripple gibi birimler, ormanın yeni efendisi olacaklar. Dünya ekonomik tarihine baktığınızda, en büyük ağacın sürekli değiştiğini görürsünüz. Antik çağlarda Roma İmparatorluğu'nun para birimi dünya piyasasına hükmederken bir dönem Asyalı para birimlerinin, bugün de doların en büyük ağaç olması gibi.

Değer algılarımızı değiştiren tek şey, kripto paranın fiziksel karşılığının olmaması. Bu durumu doğal karşılayan, dijital okuryazarlık düzeyi yüksek bireylerin sayısı arttıkça, bu bireyler dünya ekonomisinde söz sahibi olmaya başladıkça kripto paralar geleceğin en büyük finans seçenekleri arasında yer alacaklar. Belki de ormanın kralı olacaklar.

Bitcoin, kısa da olsa ömrü ve boyutuyla binlerce yıldır yaşayan anıt ağaçlara benziyor. Milli parklardaki anıt ağaçların ziyaretçi sayısı, her zaman onu sulayan kişilerin sayısından daha fazla olur. Bir milli parka gider, en yaşlı ağacı görür, fotoğrafını çeker, yüzeysel olarak ne olduğunu bilirsiniz. Bu süre zarfında diğer ağaçlar büyümeye devam eder, ancak onları sulayan kişilerden başkası ziyaret etmez. Her zaman olduğu gibi bugün de Bitcoin’in başına gelenler de aslında böyle tarif edilebilir.


Kaynak webtekno.com

 

NASAnın IXPE Uzay Aracı Çektiği İlk Uzay Fotoğrafını Paylaştı: Karşınızda 400 Yıl Önce Patlayan Cassiopeia A

NASA 14 Şubat'ta IXPE uzay aracının çektiği ilk uzay fotoğrafını paylaştı. Ve bu fotoğraf 400 yıl önce patlayan, gökyüzünün en parlak gökbilimsel radyo kaynağı Cassiopeia A oldu. Çekilen fotoğrafa geçmeden önce IXPE uzay aracından bahsedecek olursak; kara deliklerin, nötron yıldızlarının ve pulsarların kozmik X-ışınlarının polarizasyonunu ölçmek için tasarlanmış ve toplamda üç teleskoba sahip bir gözlemevi diyebiliriz.

Çılgınlığın Dibine Vuracağımız Human Fall Flat 2 Duyuruldu!

İlk kez 2016 yılında yayınlanan ve yayınlandığı dönem pek çok oyunseverin favorisi olarak kayıtlara geçen "Human Fall Flat" ile ilgili dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Yayıncı şirket Devolver Digital, Human Fall Flat'in ikinci oyununun yolda olduğunu duyurdu. Hayranlarının, Human Fall Flat 2 için şimdiden heyecanlandıklarını söyleyebiliriz.

Sony’nin Telefonda Film İzlerken Bile Sinema Salonundaymış Gibi Hissettirecek Yeni Hoparlörü Satışa Çıktı

Sony giyilebilir ses teknolojilerine bir yenisini daha ekledi. Yaz aylarında piyasaya çıkan SRS-NB10 adlı omuzda taşınabilir kablosuz hoparlörünün daha gelişmiş versiyonu olan SRS-NS7 duyuruldu. Yeni hoparlör tasarım olarak önceki nesil ile birçok benzerlik olsa da kullanıcılarına daha profesyonel bir deneyim sunuyor. Şirket SRS-NS7 hoparlörüyle birlikte Dolby Atmos desteği için hoparlörü tamamlayan WLA-NS7 kablo vericisini de duyurdu.

1977 Yılında Uzaya Gönderilen Voyager 1 Hâlâ Nasıl Çalışıyor ve Şu An Nerede?

Bugün yıldızlararası uzay, Satürn, Jüpiter, Neptün, Uranüs gibi görece Dünyamıza oldukça uzak olan gezegenler ve uzay bölgeleri hakkında epey bilgi sahibiyiz. Tüm bu ulaşılması güç bilgileri ise NASA Voyager görevine ve bu görev dahilinde gönderilen Voyager 1 uzay aracına borçluyuz. 1977 yılında uzaya gönderilen Voyager 1 aracı, pek çoğumuzun yaşından çok daha uzun süredir bize uzay hakkında bilgi veriyor.