Webhocam

Oyun dünyasının devlerinden olan Electronic Arts, geçtiğimiz aylarda Amazon tarafından satın alınacağı iddiaları ile gündeme gelmişti. Daha sonra “kendi oyununu kendin tasarla” sistemi ile oyun dünyasını kökten değiştirmek istediğini açıklamıştı. Şirket aynı zamanda uzun yıllardır oyuncuları çileden çıkartan Origin uygulamasını, bir süredir test ettiği EA uygulaması ile değiştirmişti.

Dünyanın en büyük dijital oyun pazarı ve kütüphanesi olan Steam, şüphesiz ki hemen hemen her oyuncunun kullandığı vazgeçilmez uygulamalardan birisi. Uzun zamandır sabit bir görünüme sahip olan Steam’in bazı kısımları geçtiğimiz yılın son aylarından itibaren yavaş yavaş değişmeye başladı.

2019 yılında piyasaya sürülen ‘gizlilik (stealth) oyunu’ türüne dahil olan A Plague Tale: Innonce, büyük bir başarıya ulaşarak hem eleştirmenlerden hem de oyunseverlerden büyük beğeni toplamıştı. Asobo Studios tarafından geliştirilen ve Focus Entertainment tarafından yayınlanan popüler macera oyunun ikincisi de yakın zamanda piyasaya sürüldü.

Büyük bütçeli ve AAA kalitedeki oyunların yanında basit bir mekaniğe dayalı olan oyunlarla da keyifli vakitler geçirebildiğini yıllar içerisinde pek çok örnekle gördük. Bu türden, basit mekaniklere dayalı olan çok sayıda oyun bulunuyor.

Bundan 1 ay önce duyurulan bir korku oyunu, dünyaca ünlü mobilya şirketi IKEA'nın radarına girdi ve davalık olma seviyesine geldi. Ne oldu da IKEA gibi dev bir şirket, küçük ve bağımsız yapım olan bir oyunu dava etmek istedi?

Harry Potter evreninde geçecek olan ve defalarca kez ertelenen, en sonunda 10 Şubat 2023 tarihine çıkış tarihi verilen oyun Hogwarts Legacy, oynanış videosu yayınlandığı günden beri hem Harry Potter severlerin hem de oyunseverlerin heyecanla beklediği bir oyun haline geldi.

Gelişen teknolojiyle henüz yeni yeni yakından ve detaylı gözlemlemeyi başarabildiğimiz Güneş, pek çok kez göz alıcı güzelliği ve korkutuculuğuyla poz vermişti. Fakat hayat enerjimiz olan yıldızımız, bu kez etrafa mutluluk saçarken görüntülendi.

Mars hakkında daha fazla bilgi edindikçe kızıl gezegenin geçmişte yaşanılabilir bir yer olduğu ve bir felaket sonrası şu anki hâline geldiği teorisi gerçekten güçleniyor. Zira bugüne kadar gezegenin geçmişte dünyamıza oldukça benzer yapıda olabileceğine dair pek çok çalışma yürütüldü.

Dünya’mızın belirli karakteristiklerinin getirisi olan birbirinden farklı olaylarla sürekli karşı karşıyayız. Örneğin kendi etrafında dönmesi, bize gece ve gündüzü kazandırıyor. Güneş etrafındaki hareketi sayesinde de mevsimleri elde ediyoruz. Kafada soru işareti oluşturan diğer belli başlı olayların açığa kavuşmasında da bu karakteristikler rol oynuyor.

İnsanlığın uzay araştırmalarındaki bel kemiği olan Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), daha önce pek çok içeriğimize konu olmuştu ancak böyle bir konu başlığı hiçbirimizin aklına gelmemişti.