Uydumuz Ay Hiç Durmadan Üstümüze Doğru Gelmeye Başlarsa Neler Yaşarız?

Astronominin emekleme dönemlerinden günümüze, uzayla ilgilenenleri her zaman büyülemeyi başarmış olan Ay, dünyamızın gecelerini aydınlatıyor, üzerindeki çekim etkisiyle de günümüzün 24 saat sürmesine katkıda bulunuyor. Aynı zamanda gelgitleri bir bakıma kontrol eden uydumuz, bu gibi birçok özelliğiyle dünyadaki yaşamın devamlılığına katkıda bulunuyor.

21.03.2022 20:00:22 tarihinde yayınlandı.

Astronominin emekleme dönemlerinden günümüze, uzayla ilgilenenleri her zaman büyülemeyi başarmış olan Ay, dünyamızın gecelerini aydınlatıyor, üzerindeki çekim etkisiyle de günümüzün 24 saat sürmesine katkıda bulunuyor. Aynı zamanda gelgitleri bir bakıma kontrol eden uydumuz, bu gibi birçok özelliğiyle dünyadaki yaşamın devamlılığına katkıda bulunuyor.

Peki, bunca faydasıyla milyarlarca yıl dünyadaki düzene katkı sağlamış olan Ay, bir gün üzerimize doğru gelmeye başlasaydı ne olurdu? Baştan söyleyelim, kıyamet senaryolu filmlerde anlatıldığı gibi kocaman bir kaya yığını üzerimize düşmeyecek. Daha çok, üzerimize geldiği sırada etkileri o kadar kötü olacak ki “keşke düşse de bitse” diyeceksiniz.

Astronomi alanının önde gelen isimlerinin açıklamalarına göre yörünge ve hız terimlerini kullanarak Ay’ı küçük bir topa benzetebiliriz. Normal şartlarda bir tenis topunu fırlattığımızda bir yörünge izler fakat havanın etkisiyle eninde sonunda yere düşer.

Fakat eğer yeterince hızlı fırlatılırsa teoride bu top, izlediği yörüngeyle birlikte size geri dönebilir. Yine de söylediğimiz gibi havanın yavaşlatıcı etkisi yüzünden topunuzu ne kadar hızlı fırlatırsanız fırlatın eninde sonunda düşecektir. Eğer hava olmasaydı, yavaşlamayacağından sonsuza kadar yörüngesinde kalacaktı.

Ay da dünyamızın etrafında fırlatılmış ve yörüngeye girmiş bir top gibi hızla dönüyor. Fakat uzayda hava gibi yavaşlatıcı bir etken olmadığından bu hızı koruyarak yörüngesinde kalabiliyor. Durduk yere yavaşlaması da pek mümkün olmadığından Ay’ın üzerimize gelmesi normal şartlarda pek olası değil diyebiliriz.

Prof. Matt Caplan’ın ‘Ay, Dünya’ya yaklaştıkça pozisyonunun nasıl değişeceğine’ dair yaptığı simülasyona dayalı olan bu bilginin devamında 12 ay içinde gerçekleşecek olan felaketlere de değiniliyor. Gelin, ilk birkaç haftadan 12’nci aya kadar neler değişecek ve her şey sona erdiğinde neler olacak birlikte bakalım.

Ay’ın parlaklığına ek olarak gelgitler de dikkat çekiyor. Ay’ın kendi çekimiyle meydana gelen bu olay, her geçen gün dünyanın farklı kıyı bölgelerinde farklı şekilde hissediliyor. Dalgaların boyu her geçen gün daha da artıyor ve kıyı kesimlerde görülen bu durum pek de iyiye işaret etmiyor.

Bu bağlamda 1 ay içinde dalga boyları 4 metreyi görmüş olacak. Daha da kötüsü, yükselen bu dalgalar geri gitmeyecek. Aksine, her geçen gün daha da yükseliyor olacak. Fakat daha çarpışma(!) kısmına yaklaşmadık bile.


Kaynak webtekno.com

 

BiTaksiden Tartışma Yaratan Yeni Özellik: Taksimetre Aç-Gel

İstanbul ve Ankara’da hizmet veren mobil taksi çağırma uygulaması BiTaksi, bugün yeni bir özelliğiyle gündeme geldi. Yayınlanan yeni güncellemeyle birlikte uygulamaya gelen 'Taksimetre Aç-Gel’ özelliği, taksinin daha sizi almaya gelirken sizin izninizle taksimetreyi açmasını sağlayacak. Yani yolculuk dışında taksinin gelişi için de ücret ödenecek.

Erişime Engellenen Ekşi Sözlükün Ne Kadar Trafik Kaybettiği Belli Oldu

Türkiye’nin en çok ziyaret edilen internet sitelerinden olan Ekşi Sözlük, geçtiğimiz günlerde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından alınan bir kararla erişime engellenmişti. Dün, mahkeme tarafından kararın kaldırıldığı duyurulmuş, bugün ise BTK’nın itirazıyla erişim engelinin tekrar geldiği ortaya çıkmıştı.

Dünyanın İlk Engelli Astronotu Belli Oldu: Hem Şampiyon Bir Sporcu Hem de Doktor Olan John McFall ile Tanışın!

Gelişen teknoloji ile birlikte artık uzay çalışmalarımız iyice hızlanmış durumda. Öyle ki bugünlerde evrenin sırlarını açığa çıkaracak teleskopları uzaya gönderirken Ay’a ve Mars’a insanlı görevler gerçekleştirmek için büyük adımlar atıyoruz. Bu görevlerde yer almaları için zorlu eğitimlerden geçen astronotlar da araştırmalarımız için büyük önem taşıyor.