Google Çeviri Nasıl Oldu da Eskiye Nazaran Daha İyi Çeviriler Yapmaya Başladı?

Google Çeviri ilk kullanıma sunulduğu yıllarda bazı hatalı çevirileriyle internet komedisine malzemeler çıkarmıştı. Çeviri ile yabancılarla konuşmaya çalışanlar, karşı tarafın cümleleri anlamamasıyla hüsrana uğruyordu. Hatta birçoğumuzun bildiği "chicken translate" (yanlış çevirisiyle "tavuk çevirme") esprisi filmlerde ve dizilerde bile yer edinmişti. Yıllar geçtikçe Google Çeviri'de de diğer çeviri uygulamalarında olduğu gibi çevirilerde gelişmeler fark edilmeye başlandı. Hatta yavaş yavaş çeviri esprileri azalmaya ve insanların arasındaki yanlış çeviriden kaynaklanan anlaşmazlık da son bulmaya başladı.

11.09.2022 05:45:15 tarihinde yayınlandı.

Google Çeviri ilk kullanıma sunulduğu yıllarda bazı hatalı çevirileriyle internet komedisine malzemeler çıkarmıştı. Çeviri ile yabancılarla konuşmaya çalışanlar, karşı tarafın cümleleri anlamamasıyla hüsrana uğruyordu. Hatta birçoğumuzun bildiği "chicken translate" (yanlış çevirisiyle "tavuk çevirme") esprisi filmlerde ve dizilerde bile yer edinmişti. Yıllar geçtikçe Google Çeviri'de de diğer çeviri uygulamalarında olduğu gibi çevirilerde gelişmeler fark edilmeye başlandı. Hatta yavaş yavaş çeviri esprileri azalmaya ve insanların arasındaki yanlış çeviriden kaynaklanan anlaşmazlık da son bulmaya başladı.

Peki Google Çeviri'deki gözle görülen bu iyileşmeler nasıl oldu? İnsanların sohbet edebileceği kaliteli çeviriler nasıl ortaya çıktı? Hadi hep beraber inceleyelim.

Google Çeviri, ilk olarak 2006 yılında ortaya çıktı. Kullanıma sunulduğu ilk yıllarda büyük ölçüde çevrim içi istatistiklere dayanarak çalışıyordu. Bir kelime yazdığınızda sistem tüm internet veritabanını tarıyor, seçilen dil çiftinde çevrilmiş mevcut belgeleri buluyor ve herhangi bir ifadenin en sık kullanılan versiyonunu çeviri olarak karşınıza çıkarıyordu.

Çevirinin ilk çalışma mantığı, kısa cümleler ve tek kelimeler için gayet iyi çalışıyordu, çünkü çevirinin tek kelimeleri çevirmesi kolaydı fakat konu karmaşık dil bilgisi içeren dillere ve uzun metinlere gelindiğindeyse kötü, komik sonuçları doğuruyordu. Kısaca Google Çeviri, ilk teknolojisiyle bağlam ve cümle yapısı çevirilerinde anlamlı çeviri sonuçları ortaya çıkartamıyordu.

Google, 2016 yılında yaptığı açıklamada web ve mobil çeviride büyük bir gelişme yaptığını söylemişti. Bu gelişme "sinirsel makine çevirisi" denen bir teknolojiye dayanmaktaydı. Bu iyileştirme ilk olarak İngilizcenin yanında Türkçenin de yer aldığı Fransızca, Almanca, İspanyolca, Portekizce, Çince, Japonca, Korece dillerine geldi. Sinirsel makine çevirisi olarak adlandırılan teknoloji sayesinde çeviri uygulaması; metni artık küçük küçük parçalara bölüp çeviriyi yapmıyor, bunun yerine tek seferde tüm cümleleri kalıplar halinde çeviriyor. Bu gelişme sayesinde ortaya daha iyi söz dizimi, daha doğal ve anlamlı sonuçlar ortaya çıkıyor.

Ek olarak Google Translate'in ürün lideri Barak Turovsky'nin dediğine göre çevirideki bu teknolojik gelişme 10 yıllık gelişmeye eş değer düzeyde. Google'nin çeviri uygulamasındaki köklü iyileştirmeler bu yıllarda büyük yollar kat ediyor.

Çevrim dışı çeviri özelliği Google Çeviri uygulamasının içinden indirilen ek paketler sayesinde kullanılabiliyor. Çevrim içi dil paketleri, internet erişimi olmayan yerlerde kullanılmasıyla biliniyor. Yurt dışında dil bilmeyenlerin ve interneti olmayanların hayatını kurtaran bu özellik, belki de çeviri uygulamasının en sevilen, en sık kullanılan özelliklerinden biri.

Google cephesinden 2019 yılında gelen açıklamaya göre Çeviri, çevrim dışı özelliğine gelen yenilikle 59 dilde; sözcük seçimi, dil bilgisi ve cümle yapısıyla yüzde 12 oranında doğruluk sağlıyor. Bu doğruluk Japonca, Korece, Tayca, Lehçe ve Hintçe gibi bazı dillerde de yüzde 20'li rakamlara ulaşabiliyor.


Kaynak webtekno.com

 

10 Milyar Dolarlık James Webb Uzay Teleskobuna Daha İlk Keşfini Yapamadan Meteor Çarptı (Artık Çıtır Hasarlı)

Uzay her ne kadar aklımızın almadığı kadar büyük olsa da bu sonsuzluk içinde çok küçük bir yer kaplayan uzay araçlarımız, çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalabiliyor. İrili ufaklı göktaşları da bu tehlikelerin en olası arasında yer alıyor. İşte geçtiğimiz günlerde bu tehlikeyi yeniden dünyaya gösteren bir olay yaşandı.

Appleın "Çerçevesiz iPhone" İçin Samsung ve LGyi Darladığı Ortaya Çıktı

Güney Kore merkezli güvenilir haber kaynaklarından The Elec, bugün ABD merkezli teknoloji devi Apple ilgili önemli bir haber paylaştı. Sektör kaynaklarına dayandırılan habere göre Apple, tedarikçilerini ekran teknolojileri noktasında köşeye sıkıştırıyor. Apple'ın böyle bir şey yapmasının nedeni, çerçeve kalınlığını düşürmek. Edinilen bilgilere göre Apple, Samsung ile LG'den tamamen çerçevesiz OLED ekranlar üretmesini istiyor.

Kameralarıyla Dikkat Çeken Leica, Kendi Telefonunu Tanıttı: Hiçbir Modele Benzemiyor Ama Hepsine Benziyor

1869 yılında Almanya’da kurulan Leica, uzun yıllardır profesyonel fotoğraf makinesi ve kameralar üreten ve kalitesi ile tanınan bir marka olarak biliniyordu. Geçtiğimiz yıllarda Çin merkezli Huawei ile ortaklık kurarak akıllı telefonlar için sensörler, optikler ve lensler geliştiren şirket, akıllı telefon piyasasındaki en kaliteli kameraların ortaya çıkmasında da öncü olmuştu. Geçtiğimiz yıl kendi akıllı telefonları olan Leitz 1’i tanıtan marka, bu modeli devam ettireceğini söylemişti.

15 Farklı Askeri Sertifika Alan Amazfit T-Rex Pro Tanıtıldı

Amazfit T-Rex’in hemen hemen benzer tasarımına sahip Amazfit T-Rex Pro; askeri ürünler, doğa tutkunları ve sportif saat severler için oldukça ilgi çekici. Casio G-Shock serisini anımsatan saat özellikle zorlu doğa şartlarında oldukça işinize yarayacak. Saatin üç renk olarak piyasaya sürülmesi bekleniyor.  Bunlar genelde kamuflaj renklerine biraz daha yakın.