TikTokta Bastığınız Her Tuşu Takip Eden Gizli Bir Kod Keşfedildi: Keylogger Gibi Çalışıyor!

Çin merkezli sosyal medya devi TikTok, bir yandan sahip olduğu özelliklerle Instagram ve YouTube örnek oluyor; diğer yandan ‘küresel takip uygulaması’ olduğuna yönelik endişeler giderek artıyor. Bu endişelere dair son kritik bulgular, daha önce Twitter’da çalışırken Almanya’da Forbes dergisine kapak olan iOS geliştiricisi ve siber güvenlik uzmanı Felix Krause’den geldi, yani kaynak epey güvenilir.

23.08.2022 12:15:13 tarihinde yayınlandı.

Çin merkezli sosyal medya devi TikTok, bir yandan sahip olduğu özelliklerle Instagram ve YouTube örnek oluyor; diğer yandan ‘küresel takip uygulaması’ olduğuna yönelik endişeler giderek artıyor. Bu endişelere dair son kritik bulgular, daha önce Twitter’da çalışırken Almanya’da Forbes dergisine kapak olan iOS geliştiricisi ve siber güvenlik uzmanı Felix Krause’den geldi, yani kaynak epey güvenilir.

Krause’nin ortaya koyduğu delillere göre TikTok içerisinde herhangi bir bağlantıya tıkladığınızda açılan uygulama içi tarayıcı (Instagram’daki linklere tıklayınca açılan tarayıcı gibi), kredi kartı ve şifre gibi kritik bilgileri kaydeden, gizli bir koda sahip. Yani TikTok’ta gezerken farklı bir internet sitesi bağlantısı görürseniz, sadece o linke tıkladığınız bilgisi değil; örneğin o linkte gerçekleştirdiğiniz bir alışveriş sırasında kullandığınız bilgiler de kaydedililiyor.

"Yeni Post: Uygulama içi tarayıcı duyurusu - Hangi JavaScript komutlarının uygulama içi tarayıcıya yerleştirildiğini görün"

"TikTok, uygulama içinde herhangi bir web sitesini açarken şifreler dahil basılan tüm tuşları ve dokunmaları izleyebilen bir takip kodu yerleştiriyor."

İddialarını ve delillerini 18 Ağustos’ta hem kişisel blogunda hem de Twitter’da paylaşan Krause, Business Insider’a yaptığı açıklamada kullanılan kodun “keylogger ile eşdeğer olduğunu” belirtti. Keylogger yazılımı, bilişim dünyasının en köklü siber takip yazılımlarından biri ve klavyede bastığınız her tuşu kaydedip ruhunuz bile duymadan üçüncü taraflarla paylaşıyor. Ancak Kreuse, iddiasını sınırlı tutarak “TikTok’un bu verileri depoladığına ya da kullandığına yönelik somut bir kanıt bulamadığını” belirtiyor.

Konu hakkında açıklamalarda bulunan TikTok sözcüsü, Krause’nin yanıltıcı ve yanlış bilgiler verdiğini belirtti ve ekledi: “Raporu yayınlayan araştırmacı, söz konusu JavaScript koduyla uygulamamızın ‘kötü amaçlı şeyler yaptığı’ anlamına gelmediğini zaten kabul ediyor; uygulama içi tarayıcımızın ne tür veriler topladığını belirlemenin hiçbir yolu olmadığını söylüyor. Yalnızca hata ayıklama, sorun giderme ve performans izleme için kullanılan bu kod üzerinden kullanıcıların hangi tuşa bastıklarını veya yazdıkları metinleri takip etmiyoruz.”

TikTok'un takip kodunu bulduğunu söyleyen Felix Krause .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

Apple’ın Uygulama Şeffaflığı İzleme politikası, uzun bir süredir iPhone kullanıcılarına hangi uygulamanın takipte olduğunu anlık olarak bildiriyor. Ancak iPhone’larda TikTok kullanırken açılan uygulama içi tarayıcı Apple’a ait değil. Instagram gibi uygulamalarda kullanıcılar bunu seçme haklarına sahip, ancak Krause’ye göre Apple TikTok’a burada biraz müsama göstermiş. Uzmanın açıklamalarına göre Apple’un TikTok’ta Safari tarayıcısını zorunlu kılması, endişelerin giderilmesine ilişkin önemli bir adım olabilir.

Fotoğraf: REUTERS @Jason Lee .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }

Kreuse’nin söyledikleri TikTok hakkındaki endişeleri körükleyen ilk iddialar değil. Aslında bu iddiaların büyük bir bölümünün kökeninde, ABD ve Çin’i temsil eden sosyal medya devlerinin rekabeti yatıyor. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıllarda Apple ve Huawei rekabeti Çin ve ABD rekabetine dönüşmüş, Huawei’nin Çin hükümeti adına tüm dünyayı takip eden bir şirket olduğuna yönelik batı medyasında ciddi haberler yayınlanmış, hatta üst düzey yöneticilerin ABD'deki akrabalarına yaptırımlar uygulanmış, ABD hükümetinin baskısı altında kalan Google da Huawei’den tüm servislerini geri çekmişti. Huawei de bir süre sonra Android’i terk etmiş kendi işletim sistemi HarmonyOS ile yoluna devam etme kararı almıştı.


Kaynak webtekno.com

 

Apple, iPhone’larda Artık Daha Fazla Reklam Göstereceğini Resmen Doğruladı

ABD merkezli teknoloji devi Apple ile ilgili çok önemli bir gelişme yaşandı. CNBC'de yer alan bir habere göre Apple, yakındaa uygulama mağazası olan App Store'da çok daha fazla reklam göstereceğini onayladı. Üstelik bu değişikliğin yıl sonu itibarıyla geçerli olacağı ifade ediliyor. Bu durum, reklam görmekten hoşlanmayan iPhone kullanıcılarını rahatsız edecek gibi görünüyor.

Kullandığımız Sıradan Uygulamalar, Kişisel Bilgilerimizin Aslında Ne Kadarını Topluyor?

Şirketlerin sundukları hizmetler neredeyse her zaman belirli izinler vermenizi gerektiriyor. Örnek olarak Google Maps’in sunduğu navigasyon hizmetini kullanmak için o uygulamanın sizin konumunuzu bilmesine izin vermeniz gerekiyor. Buna benzer diğer uygulamalar da amaçları doğrultusunda bizlerden belirli izinler istiyor. Biz de o hizmete hemen erişmek için bunların ne olduğuna bakmadan izin veriyoruz.

Araştırmacılar, Hayvanlardan Esinlenerek Yeni Bir Yapay Zeka Çipi Tasarladı

Eskiden yapay zekanın bir alt dalı olmasına rağmen, bugün akademik anlamda kendi ekosistemini yaratan bilgisayar görüşü, otonom araçlardan endüstriyel robotlara kadar birçok uygulama alanının ayrılmaz bir parçası konumunda. Ne var ki, robotik cihazlardaki görüntü tanıma ve işleme süreci, çok fazla bilgi işlem gücüne ihtiyaç duyuyor. 

Samsungun, İlaç Prospektüsü Gibi Katlanan Telefon Tasarımı Ortaya Çıktı

Samsung, katlanabilir telefon konusunda en üst sıralarda yer alıyor. Şirket, son birkaç yıldır bu tarz telefonlarla karşımıza çıkıyor ve onları dünya çapında başarılı bir şekilde satıyor. Bu konudaki başarısını sürdürmek isteyen teknoloji devi, üç ekranlı katlanabilen bir telefon üzerinde de çalışıyordu.