İçlerinden Biri İnsanlığın Gelecekteki Evi Olabilir: Dünya Benzeri Yaşam Koşullarına Sahip Olduğu Düşünülen 10 Ötegezegen

Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde tıpkı dünya gibi bir gezegenin dolaştığının keşfedildiği 1995 yılından bu yana 4.000’den fazla ötegezegen keşfedildi. Bu keşiflerin yarısından fazlası ise Samanyolu Galaksisi'nde Dünya benzeri yaşam şartlarına sahip başka bir gezegen olup olmadığını belirlemek amacıyla 2009 yılında çalışmaya başlayan Kepler Uzay Teleskobu sayesinde yapıldı. 

20.02.2022 11:45:14 tarihinde yayınlandı.

Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde tıpkı dünya gibi bir gezegenin dolaştığının keşfedildiği 1995 yılından bu yana 4.000’den fazla ötegezegen keşfedildi. Bu keşiflerin yarısından fazlası ise Samanyolu Galaksisi'nde Dünya benzeri yaşam şartlarına sahip başka bir gezegen olup olmadığını belirlemek amacıyla 2009 yılında çalışmaya başlayan Kepler Uzay Teleskobu sayesinde yapıldı. 

Dünya gezegenine benzer şartlara sahip, yaşama elverişli bir gezegen keşfetmek, gökbilimcilerin uzun yıllardır devam eden bir hayali. Son zamanlarda keşfedilen ötegezegenler ile ise her ne kadar tamamen aynı özelliklere sahip olmasa da galakside Dünya gibi küçük, kayalık dünyaların olduğu kanıtlanmış durumda. Gelin şimdiye kadar keşfedilen en Dünya benzeri 10 ötegezegen neymiş, birlikte bakalım. 

Öncelikle gelin bir gezegenin yaşanılabilir dünya olarak sınıflandırılması için neler gerekli ona bir bakalım. Çok basitçe anlatmak gerekirse bir gezegenin potansiyel olarak yaşam dostu olarak nitelendirilmesi için nispeten küçük ve kayalık olmasının yanı sıra yıldızının yörüngesinde, suyun yüzeyinde sıvı halde bulunabileceği, "yaşanabilir bölge” olarak da tanımlanan konumda dönmesi gerekir.  

Öte yandan gelişen teknoloji ile birlikte mevcut teleskopların daha da gelişmesiyle bu faktörlere ek olarak gezegenin atmosferik bileşimi ve ana yıldızının ne kadar aktif olduğu gibi diğer faktörlerin de ele alınması mümkün olacaktır. 

Avrupa Güney Gözlemevi'nin Şili'deki 3.6 metrelik teleskobuyla keşfedilen ve NASA'nın Jet Propulsion Laboratuvarı'na göre Dünya'dan sadece 22 ışık yılı uzaklıkta bulunan Gliese 667Cc, gezegenimizden en az 4,5 kat daha büyük. Ev sahibi yıldızının etrafındaki bir turunu yalnızca 28 günde tamamlayan bu ötegezegenin, bu yıldızının güneşten çok daha soğuk bir kırmızı cüce olması sebebiyle yaşanabilir bölgede olduğu düşünülüyor.  

Ancak tabii gezegenin kırmızı cüceden gelen sıcaklıktan aşırı ısınacak kadar yakın bir yörüngede dönmesi de muhtemel. 

600 ışık yılı uzaklıkta yer alan Kepler-22b, ana yıldızının yaşanabilir bölgesinde bulunan ilk Kepler gezegeni olma unvanının sahibi. Ancak Dünya'dan yaklaşık olarak 2,4 kat büyük olan gezegenin kayalık mı, sıvı mı yoksa gaz mı olduğu şimdilik meçhul.  

Öte yandan Kepler-22b'nin yıldızının etrafındaki dönüşünü 290 günde tamamlaması, Dünya’nın 365 günlük döngüsüne oldukça yakın. Ancak her ne kadar ötegezegen güneşimiz gibi G sınıfı bir yıldızın yörüngesinde bulunuyor olsa da, bu yıldızın Dünya’nınkinden daha küçük ve soğuk olduğu biliniyor. 


Kaynak webtekno.com

 

OnePlus 10 Pronun Beklenenden Çok Daha Performanslı Olduğu Ortaya Çıktı

Ocak ayının ilk haftası kullanıcıların beğenisine sunulan OnePlus 10 Pro, özelliklerini kısaca hatırlatacak olursak; 6.7 inç büyüklüğünde 2K çözünürlük sunan AMOLED ekranla kutudan çıkıyor. Corning Gorilla Glass Victus teknolojisiyle oldukça dayanıklı bir hale getirilen ekranın sol üst köşesine yerleştirilmiş delikte ise 32 MP çözünürlük sunan ön kamera yer alıyor.

Yapay Zeka Kullanılarak Kişiye Özel İlaç Üretildi

Yavaş yavaş hayatımızın her yerine entegre olan yapay zeka, çok yakında sağlığımız için de kritik önem arz edecek gibi görünüyor. Zira İsrail merkezli bir sağlık teknolojileri şirketi olan Genetika+ bünyesinde çalışmalarını sürdüren bilim insanları, yapay zeka ile kişiye özel ilaç geliştirmeye başladılar.

Samsung Galaxy Watch 4, Bir Önceki Modele Göre İki Kat Fazla Hafızaya Sahip Olacak

Giyilebilir teknoloji kategorisinde değerlendirilen ürünler sektördeki yerini büyütmeye devam ediyor. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, elimizden düşürmediğimiz akıllı telefonları nihayet etlimizden ‘düşürme’ imkanı sunma potansiyelini taşımaları. Zira akıllı saatler, sağlıkla ilgili özelliklerinin yanı sıra akıllı telefonlarla sıkı bir iletişime girerek telefona el sürmeden çevremizle iletişim kurmamızı sağlayabiliyor.