Bilgisayarlar Hangi Tuşa Bastığımızı Nasıl Anlıyor? Yanıtı Düşündüğünüzden Daha Karmaşık
Bilgisayarlar, halihazırda hayatımızı sürdürmemizde en temel araçlar haline dönüşmüşken, hayatımızdaki baskınlıkları da günden güne artıyor. Peki, her gün bilgisayarımızda bir tuşa bastığımız bu cihazlar tarafından nasıl anlaşılıyor? Bilgisayarlar, bir tuşa bastığımızı nereden biliyor ve bunu bir harf ya da eylem olarak ekrana yansıtıyor?
Bilgisayarlar, halihazırda hayatımızı sürdürmemizde en temel araçlar haline dönüşmüşken, hayatımızdaki baskınlıkları da günden güne artıyor. Peki, her gün bilgisayarımızda bir tuşa bastığımız bu cihazlar tarafından nasıl anlaşılıyor? Bilgisayarlar, bir tuşa bastığımızı nereden biliyor ve bunu bir harf ya da eylem olarak ekrana yansıtıyor?
Bu sorunun cevabı, aslında gün geçtikçe bilgisayar teknolojisinin ilerlemesiyle birlikte değişiyor. Fakat temel mantık aslında hep aynı kalıyor. Gelin, bir bilgisayarın klavyedeki bir tuşa bastığımızda ne yaptığını adım adım detaylı olarak anlatalım.
Bilgisayar klavyesinde hangi tuşa basmamızla ekranda bunun cevabını görmemiz, sadece bilgisayar ya da klavyede bulunan bir bileşen ile gerçekleşmiyor. Aslında sadece milisaniyelerden bile kısa süren bu süreçte bilgisayarınızın anakartından işlemcisine ve ekran kartına her bir bileşen bir rol oynuyor. İlk tuşa bastığımız andan itibaren gerçekleşen süreçler de şu şekilde oluyor:
Parmağınızla şu anda klavyenizdeki ‘A’ tuşuna bastığınız anda, bu tuşun altında bulunan devrede bir hareketlilik yaşanıyor. Bastığınız tuşun altındaki mekanizma, klavyedeki devrede tam altında bulunan noktada devre kartıyla temas ediyor. Bu temas sonucunda klavye devresinde bir akım oluşuyor. Yani bastığınız tuş, aslında klavye devresinde bir anahtar işlevi görüyor.
Oluşan elektrik akımıyla birlikte klavyelerde ya da bilgisayarlarda yerleşik olarak bulunan ‘klavye kontrolcüsü’ devreye giriyor. Bu kontrolcü, günümüz bilgisayarlarında anakartlarda bulunan özel giriş/çıkış (I/O) parçalarında (özellikle laptoplarda) yerleşik olarak veya doğrudan klavyelerin kendi bünyesinde yer alıyor. Klavyeye basmanızla birlikte oluşan akım, bu kontrolcü tarafından yakalanıyor.
Kontrolcü, yakaladığı akıma göre ‘scan code (tarama kodu)’ oluşturuyor. Klavyenizdeki her bir tuş, kendine has özel bir tarama koduna sahip. Sadece 0 ve 1’lerden oluşan bu kod, USB kablo, laptop ise doğrudan devre ya da Bluetooth ise bilgisayarınıza taktığınız alıcı aracılığıyla elektriksel vuru ya da sinyal olarak gönderiliyor olarak bilgisayarınıza gönderiliyor.
Tarama kodu, bilgisayarımızın işlemcisine ulaşıyor. İşlemci, bu kodu alarak yönettiği işletim sistemi üzerinden yorumluyor. İşletim sistemi, saniyede sayısız kez bir klavyede tuşa basılıp basılmadığını kontrol ediyor. Aslında her seferinde kendi kendine “Tuşa basıldı mı?” diye soruyor. Siz bir tuşa basarak işlemcinize tarama kodu gönderdiğinizde de bu sorunun cevabı ‘Evet!’ oluyor ve sonraki adımlara geçiliyor.
İşletim sistemi, bu tarama kodunu aldıktan sonra bir ‘olay’ başlatıyor. Bu olay içinde sistem, 0 ve 1’lerden oluşan tarama kodunu, her karaktere bir sayı değeri karşılığının atandığı ve günümüzde tüm teknolojik cihazlarda standart olarak kullanılan Unicode koduna veya ASCII’ye dönüştürüyor. Kod, artık 0 ve 1’lerden değil, çok daha zengin bir yapıdan oluşuyor.
Kaynak webtekno.com
Twitter, "Nihayet" Dedirten Özelliğini Yayınladı: Sadece Takip Ettiğiniz Kişilerin Paylaşımlarını Görebileceksiniz
Twitter’da Elon Musk yönetiminin en büyük yenilik sözlerinden birisi, önerilen ve takip ettiğiniz kişilerin paylaştığı Tweet’lerin birbirinden ayrılmasıydı. Aslında bu özellik halihazırda Twitter’da yer alırken, pek çok kullanıcı bu özelliğin farkında bile değildi.
Microsoft, Eski Telefon Kullananlara Özel Outlook Uygulaması Geliştiriyor (Sonunda Bizi Düşünen Biri Çıktı)
Hepimizin bildiği gibi internet kullanımının yükselmesi nedeniyle e-posta servislerinin önemi de gün geçtikçe artıyor. Microsoft’un mail yönetimi hizmeti olan Outlook da bu konuda önde gelenler arasında yer alıyor. Outlook bunun yanı sıra takvim yönetimi gibi birçok farklı konuda da kullanılıyor.
Yuval Harari, Yapay Zeka Savaşlarının Ülkeleri Veri Sömürgesi Haline Getireceğini Düşünüyor
Sapiens, Homo Deus ve 21. Yüzyıl için 21 Ders kitaplarının yazarı İsrailli tarihçi Yuval Harari, şu anda dünyanın ABD ve Çin liderliğinde bir yapay zeka savaşının tam ortasında olduğunu ileri sürüyor. Hariri, “Eğer elinizde yeteri kadar veri varsa bir ülkeyi ele geçirmek için o ülkeye asker göndermenize gerek yok. Bu yarışa ayak uyduramayan ülkeler ya iflas edecek ya da sömürge veri kolonisi haline gelecek” diyor.
Sanal Gerçeklik Oyunuyla Yapay Zeka, İnsan Beyniyle Birleşti: Kendinize Olan Güveninizi Yeniden Sorgulayabilirsiniz!
Gün geçtikçe gelişen yapay zeka neredeyse her alanda kullanılmaya başlandı. Sağlık alanından ulaşıma, eğitimden günlük yaşama kadar akla gelebilecek her alanda kullanılan yapay zekayı şimdi de ulaşım alanında kullanan bir araştırma ekibi, insan beyin aktivitesine dayalı bir zeka modeli geliştirerek ilginç bir çalışmaya imza attı.
Akıllı Telefon Yazıcıları, Bir Anda Neden Tüm Dünyada Popülerleşti, Almaya Değer mi?
Eskiye artan özlem, teknoloji dünyasında da kendisini göstermişti. Şipşak fotoğrafların günümüz tasarımıyla geri dönüşü bunun en büyük kanıtı olurken, şipşak mantığı ve günümüz teknolojisi de akıllı telefon yazıcılarıyla gerçek oldu.