Sadece Bir Kez Gerçekleşen ve Etkileri Nedeniyle Bir Daha Tekrarlanmayan Uzayda Nükleer Bomba Denemesi: Fishbowl Operasyonu

2. Dünya Savaşı'nın sonunu getiren nükleer bombalar, çok büyük bir felaketi beraberinde getirdi, ancak sonrasında çıkan bombalar düşünüldüğünde aslında bu bombaların çok güçsüz kaldığını görüyoruz. Sovyetler Birliği'nin Çar Bombası buna çok iyi bir örnek. Ancak sadece bombanın büyüklüğü değil nereye atıldığı da önemli.

27.04.2023 20:30:19 tarihinde yayınlandı.

2. Dünya Savaşı'nın sonunu getiren nükleer bombalar, çok büyük bir felaketi beraberinde getirdi, ancak sonrasında çıkan bombalar düşünüldüğünde aslında bu bombaların çok güçsüz kaldığını görüyoruz. Sovyetler Birliği'nin Çar Bombası buna çok iyi bir örnek. Ancak sadece bombanın büyüklüğü değil nereye atıldığı da önemli.

9 Temmuz 1962 gecesi Hawaii'den Yeni Zelanda'ya kadar Pasifik Okyanusu'nun büyük bir kısmı aydınlandı. Bunu yapan şey bir meteor ya da farklı bir doğa olayı değildi. ABD'nin Starfish Prime isimli yüksek irtifa nükleer bomba testinin bir sonucu olarak yaşanan bu parlama, beraberinde pek çok sorunu da getirmişti. Fishbowl Operasyonu olarak bilinen bu olay, ABD hükümetini bir seçim yapmaya da zorlamıştı. 

Çar bombası görüntüleri

2. Dünya Savaşı'nda nükleer bombalarının kullanılmasının ardından 1960'lı yıllara kadar hem ABD hem de Sovyetler Birliği bu konuda sessizliğini korumuştu. Başta atmosferik nükleer silah testleri yapılmış olsa da uzunca bir süre testlere ara verilmişti. Bu durum 1961'de SSCB'nin günümüzde bile hala en güçlü nükleer silah unvanını koruyan Çar Bombası'nın test edilmesiyle değişti.

Nükleer silahlanma konusunda SSCB'nin öne geçtiğini gören ABD, bunun üzerine bazı nükleer test projeleri başlattı. Fishbowl Operasyonu da bunların başında geliyordu. Bu testte ABD uzayda bir nükleer bomba patlayacak ve yapay bir radyasyon kuşağı oluşturacaktı.

Tarihler 1958'e geldiğinde James A. Van Allen isimli fizikçi, günümüzde artık "Van Allen Kuşağı" olarak kabul edilen radyasyon kuşaklarını keşfetmişti. ABD Savunma Bakanlığı da bu bölgeye gönderilecek bir nükleer bombanın yapay bir radyasyon kuşağı oluşturarak askeri olarak da savunma sağlayabileceğini düşünüyordu 

Bombanın etki alanı çok büyük olacaktı, o yüzden proje gizlenmemişti. Hatta o döneme kadar tarihte en çok kişinin izlediği deney olmuştu. Medyada "Gökkuşağı Bombası" olarak tanıtılan bu patlama, ünlü matematikçi ve filozof Bertrand Russell tarafından eleştirilmiş, ancak Russell'ın söylediklerini ciddi alan pek kimse olmamıştır.

Hatta bu süreçte ABD Savunma Bakanlığı durumun risk analizini yaptıklarını, endişelenecek bir şey olmadığını söylemiş, manyetik kuşakların "birkaç gün veya birkaç hafta içinde" normale döneceğini belirtmişlerdi.


Kaynak webtekno.com

 

JSON Dosyası Nedir, Ne İşe Yarar, Nasıl Açılır?

Bugün gerçek hayatımızla iç içe geçmiş olan dijital dünyada pek çok farklı veri biçimi ve bu verileri barındıran yine pek çok farklı dosya formatı vardır. Sık sık karşılaştıklarımızı tüm kullanıcılar biliyor ancak JSON gibi daha çok yazılımcılara hitap eden formatlar birçok kullanıcı için yabancı. .json uzantılı JSON dosyası, özellikle programcılar arasından en yaygın kullanılan dosya formatlarından bir tanesi.

Çıktığı Döneme Damgasını Vuran Telefon Nokia 5800’ın Şimdi Kulaklara Şaka Gibi Gelen Özellikleri

Akıllı telefon teknolojisi, günümüze kadar oldukça uzun bir yoldan geçti. Kullanıcıya sunduğu özellikler sayesinde gündelik yaşantımızda sıklıkla kullandığımız akıllı telefonlar, tahmin edemeyeceğimiz yeni özellikler ile dikkat çekmeye devam ediyor. Teknoloji devleri her geçen yıl yeni özellikler ekleyerek yeni ürünlerini tanıtıyor. Akıllı telefonların ilklerine baktığımızda ise efsanevi Nokia 5800 modeli ile karşılaşıyoruz.

Apple, Touch Bar’lı MacBook Pro’ları “Hurdaya” Çıkardı (Bir Dönemin En Çok Dikkat Çeken Teknolojilerinden)

ABD merkezli teknoloji devi Apple, 2016'da tanıttığı MacBook Pro modeline ilk kez Touch Bar özelliğini eklemişti. Modelin diğer bilgisayarlardan farkı ise klavyenin üst kısmında 'Touch Bar' denilen dokunmatik bir ekran bulunmasıydı. Bu ekran sayesinde çeşitli kontrolleri ekrana bakmadan ve pratik bir şekilde sağlayabiliyorduk. Bu özelliği pek çok kişi sevmese de, kullanışlı bulanların sayısı da bir hayli fazla.