Uzayın Şeytani Yüzü: Çin ve ABD Arasındaki Rekabet Uzay Savaşı mı Başlattı?

Biz yalnızca 'NASA Mars'a uzay aracı gönderdi', 'Çin, başarılı bir roket fırlatması gerçekleştirdi', 'BAE Mars yüzeyinden yeni görüntüler yakaladı' gibi sayısız başlıkla haberlerini görsek de, günümüzde uzay çalışmaları tüm dünyanın en öncelikli çalışma alanlarından biri ve büyük bir 'rekabetten' söz ediliyor.

16.09.2022 12:00:33 tarihinde yayınlandı.

Biz yalnızca 'NASA Mars'a uzay aracı gönderdi', 'Çin, başarılı bir roket fırlatması gerçekleştirdi', 'BAE Mars yüzeyinden yeni görüntüler yakaladı' gibi sayısız başlıkla haberlerini görsek de, günümüzde uzay çalışmaları tüm dünyanın en öncelikli çalışma alanlarından biri ve büyük bir 'rekabetten' söz ediliyor.

Özellikle 50'li yılların ortasından sonuna kadar ABD ve SSCB arasında yaşanan 'uzay yarışı' sebebiyle uzayda rekabet kavramı bizim için yabancı değil. Ancak artık bunun bir 'savaşa' dönüşmüş olarak lanse edilmesi, geleceğe dair bazı kaygılar yaratıyor. ABD'nin karşısındaki yeni rakip ise Çin. Peki ortada gerçekten bir uzay savaşı var mı? Biraz yakından bakalım…

ABD ile SSCB arasındaki uzay yarışının yaşandığı dönemde uzay, güç gösterisi yapılan ve bilim insanlarından ziyade 'milli savunmanın' görevlendirildiği bir alandı. Hatta öyle ki ABD'nin Ay'a ayak bastığı Apollo görevleriyle uydumuzu ziyaret eden 12 astronotundan yalnızca bir tanesi bilim insanıydı. Geri kalan herkes genellikle pilotlardan oluşan 'askeri personeldi'.

Çünkü uzay, hakimiyet kurulmamış ve muhtemel kaynaklara gebe bir alan olarak görülmesinin yanında aynı zamanda milli güvenlik tehditlerinin yaşanabileceği bir alan olarak görülüyordu. Haliyle uzayda hakim güç olmak pek çok sorunu çözebilecek, yeni 'süper gücün' oyun alanı olacaktı.

Ayrıca ülkeler bu 'uzay yarışı' ifadesini 'vergileriyle uzaya insan yollayan halkın' uzay çalışmalarına bakışını değiştirip olumlamak için de kullandılar. Orada herkesi risk altına alan bir alan vardı ve hakim güç olmak güvenlik için önemliydi. Haliyle para harcamak da normaldi.

Zaman içerisinde uzay çalışmalarına yönelik bu bakış açısı değişti. İşin içine bilim insanları daha fazla dahil olarak 'uzay yarışı' eksenini dünyanın her yerinden araştırmacıların birlikte çalıştığı 'sonsuz bir araştırma alanı' olarak yansıtmaya başladı.

Her ne kadar ABD ile birlikte pek çok ülke uzay çalışmalarını ortaklaşa yürütebilse de, Çin bu konuda 'yasaklı' bir ülke. Örneğin Rusya ile ABD bile aynı uzay istasyonunda araştırmalar yaparken; Çin'in bırakın aynı uzay istasyonuna girmesini, Çinli bir vatandaşın NASA tesislerini ziyaret etmesi bile yasaklı... Gerekçe ise 'ulusal güvenlik'...

Ayrıca tabii ki kimse hakkında konuşmasa da 'lider koltuğunda' oturan bir ülke var; ABD. Bunun sebebi ise ABD'nin 'uzay yarışı' dönemi sonrasında da çalışmalarına ara vermeden devam etmesi, NASA'ya ayrılan bütçenin diğer ülkelerin uzay çalışmaları için ayırdığı bütçelere göre oldukça fazla olması ve uzay çalışmalarının toplumda kabul oranını artırarak bunu sürekli kılabilmesi diyebiliriz.

ABD bir yandan uzay çalışmalarında Çin'i 'dışlayıp' bir yandan NASA ile devlet kontrolünde uzay çalışmalarına devam ederken; ABD'li özel şirketler de işin içine girdi. Mühendislik ve yazılım çalışmalarının ABD'de giderek gelişmesi ve güçlenmesi, NASA'ya ve özel SpaceX, Blue Origin gibi şirketlere bu alanda kolaylık sağlayarak çalışmaları hızlandırdı.


Kaynak webtekno.com

 

Samsung Galaxy Z Flip4 ve Fold4ün Türkiye Fiyatı Belli Oldu

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, katlanabilir akıllı telefon sektörünün yeni öncüleri olacak Galaxy Z Flip4 ve Galaxy Z Fold4 modellerini tanıttı. Ayrıca şirketin yeni akıllı saat modelleri Galaxy Watch 5 ile Galaxy Watch 5 Pro ve yepyeni kulakiçi kulaklık modeli Galaxy Buds2 Pro da aynı etkinlikte tüketicilerin karşısına çıktı.

Elon Musk, Twitter’daki ‘En Sinir Bozucu’ Sorunu Açıkladı

SpaceX ve Tesla şirketlerinin CEO’su Elon Musk, geçtiğimiz günlerde Twitter’ın %9,2’lik bölümünü satın almış, şirketin en büyük söz sahibi konumuna yerleşmişti. Haberin duyulduğu aynı gün içindeyse Twitter’dan kullanıcılara yönelik bir anket başlatmıştı. Musk, Twitter’ın geleceğini etkileyecek bu anketin yanı sıra Twitter’daki sorunları da dinlemeye başladı.

Mekanik Klavye ve Normal Klavye Arasındaki 8 Önemli Fark

Mekanik klavyeler, bilgisayarlar için yaygın olarak kullanılan ilk klavyelerdi. Gelişimini tam anlamıyla 1980 yılında tamamlayan bu klavyeler, 1990 yılında ise yerini silikon tabanlı daha basit klavyelere bıraktı. 2000’li yıllarda ise mekanik klavyelerin avantajlarını tekrar keşfeden kullanıcılar sayesinde popülerliği bir hayli arttı ve firmalar yeni nesil klavyeler üretildi.