Hiç Kodlama Bilmeden Uygulamalar Geliştirmenizi Sağlayan ‘NoCode’ Nedir? Avantajları Neler?

Kendi oyununuzu yapmak, uygulama veya toplum yararına hizmet edecek platformunuzu geliştirmek veya yapay zekâda çığır açabilecek bir projeyi üstlenmek isterseniz, yakın zamana kadar ortalamanın üzerinde kod bilgisine sahip olmanız gerekiyordu.

4.05.2023 23:30:20 tarihinde yayınlandı.

Kendi oyununuzu yapmak, uygulama veya toplum yararına hizmet edecek platformunuzu geliştirmek veya yapay zekâda çığır açabilecek bir projeyi üstlenmek isterseniz, yakın zamana kadar ortalamanın üzerinde kod bilgisine sahip olmanız gerekiyordu.

Fakat yazılım dünyasında her geçen gün giderek yayılan yeni bir konseptler ortaya çıktı: NoCode (Kodsuz) ve LowCode (Düşük Seviye Kod) konseptleri. Peki, nedir bu konseptler, hiç kod bilmeden bile projeler geliştirip piyasaya sürmek ne kadar mümkün?

NoCode ve LowCode teknolojiler, kendiliğinden oluşan konseptler ve teknolojiler değil. Bu teknolojiler, bu konsepti müşterilerine sunmak isteyen, projelerin kodsuz geliştirilmesini sağlamayı hedefleyen girişimler tarafından geliştiriliyor, piyasaya sürülüyor.

NoCode ve LowCode teknolojilerinde asıl amaç aslında yazılımcılara veda etmek değil. Yazılımcıların kod yazma ihtiyacını azaltmak, buradan kazanılan zamanı asıl dikkat edilmesi gereken işlevsel özelliklere yöneltmek.

Tabii avantaj sadece bununla da sınırlı değil. Projeniz ne kadar kapsamlı olursa, yönetmesi de o kadar karmaşıklaşıyor. İşte bu teknolojiler, aynı zamanda yapay zekâ desteği sayesinde karmaşık raporlar ve spesifik işlemler için gereken veritabanı sorguları işleri için de geliştiricilerden beklenen teknik becerileri azaltıyor.

Özetlemek gerekirse NoCode ve LowCode platformları,

Gartner’ın 2021 yılında yayımladığı araştırması, 2025 yılında geliştirilecek iş uygulamalarının %65 gibi büyük bir bölümünün NoCode ve LowCode teknolojileri ile geliştirileceğini ortaya koymuştu. Ayrıca farklı araştırmalarda bu teknolojilerin 2030 yılında 187 milyar dolarlık pazar büyüklüğüne ulaşacağı kaydedildi.

Ağustos 2022’de Tunç Eryiğit tarafından kurulan NoCodeTime, kısa süre içinde Türkiye ve küresel pazarda birçok firma ve sektörde dijital dönüşüm projelerine imza atmayı başardı. En önemli projelerinden birisi ise ABD’nin South Carolina eyaletindeydi.

Girişim, eyaletteki eğitim seviyesini iyileştirmek için geliştirdiği RAED (Eğitim Verilerinin Raporlanması ve Analizi) projesiyle 750 binin üzerinde öğrencinin verilerini tek bir platformda toplayıp analiz edilmesini sağladı. Bu projesi ise Bilişim Vadisi’nde yer almaya da hak kazandı.


Kaynak webtekno.com

 

Samsung, Hakkında Hiçbir Şey Bilinmeyen ‘Neon’ Teknolojisini CES 2020’de Tanıtacak

Ödüllü yönetmen Shekhar Kapur'un bugün Twitter hesabından yaptığı açıklamaya göre Samsung, kullanıcıların 'en iyi arkadaşı' olacak yeni bir yapay zekâ teknolojisi için hazırlıklarını sürdürüyor ve bunu CES 2020’de karşımıza çıkaracak. ‘Neon’ adı verilen proje, elektronik üreticisinin Samsung STAR Labs ekibi tarafından geliştiriliyor.

Pedofililer, Yapay Zekâya Bulaştı: Ünlü İsimlere Ait Görüntüler, "Çocuklaştırılıyor"

Yapay zekâ, son dönemlerde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yapay zekâ odaklı teknolojiler, çoğu zaman son kullanıcıya fayda sağlamak amacıyla kullanılıyor olsa da art niyetli gruplar, bu teknolojileri kendi amaçları uğruna kullanmaktan çekinmiyorlar. Gelen son haberler ise korkunç olmanın ötesinde, kelimenin tam anlamıyla iğrenç!

League of Legends 2022 Dünya Şampiyonu Belli Oldu!

E-spor takipçilerinin büyük bir heyecanla beklediği League of Legends Dünya Şampiyonası'nın bu yılki final karşılaşması sona erdi. Bu yılki final karşılaşması, yıllardır istisnasız bir şekilde turnuvada yer almaya devam eden T1 ve daha önce DragonX adını taşıyan DRX arasında gerçekleşti.

Defalarca Programlanabilir Devre Sistemi FPGA Nedir, Nerelerde Kullanılır? Avantajları ve Dezavantajları

Çoğu bilgisayar standart bir donanıma sahiptir ve kullanıcılar, ihtiyaçlarına uygun olarak yeni donanımlar alır ya da var olan donanımı değiştirirler. Bu durum elbette sık sık yaşandığı zaman büyük sorunlara neden olur. FPGA sistemi tam bu noktada devreye giriyor. FPGA bir işlemci gibi çalışıyor ancak kullanıcı tarafından tekrar tekrar programlanabildiği için pek çok önemli avantaj sağlıyor.