NVIDIA, Geleceği Şekillendirecek Yeni Yapay Zeka Sistemlerini Tanıttı: Metaverse’e Bir Adım Daha Yaklaştık

Bugün yapılan NVIDIA etkinliğinde oyun ve yazılım dünyasına yön verecek olan RTX 4000 serisi ekran kartları tanıtıldı. Özellikle serinin en üst model ekran kartı olan RTX 4090’ın RTX 3090 TI’dan 2 ila 4 kat daha güçlü olması ise fazlasıyla dikkat çekti. Tanıtımda ayrıca yeni ekran kartlarına özel olan DLSS 3.0 teknolojisi de tanıtılmıştı.

22.09.2022 01:30:30 tarihinde yayınlandı.

Bugün yapılan NVIDIA etkinliğinde oyun ve yazılım dünyasına yön verecek olan RTX 4000 serisi ekran kartları tanıtıldı. Özellikle serinin en üst model ekran kartı olan RTX 4090’ın RTX 3090 TI’dan 2 ila 4 kat daha güçlü olması ise fazlasıyla dikkat çekti. Tanıtımda ayrıca yeni ekran kartlarına özel olan DLSS 3.0 teknolojisi de tanıtılmıştı.

Tabii ki NVIDIA sunumunda sadece ekran kartları tanıtılmadı. Kaliforniyalı teknoloji devi, yapay zekâ, otomasyon ve Metaverse alanındaki çalışmalarını da bu etkinlikte duyurdu. Gelin hep birlikte NVIDIA’nın tanıttığı bu devrimsel özelliklere yakından bakalım.

NVIDIA’nın CEO’su Jensen Huang’ın etkinlikte ekran kartlarının ardından bahsettiği ilk konu Omniverse projesi ve dijital ikizler oldu. Omniverse, geleceğin Metaverse’ünü oluşturmak kullanılan bir hizmet aslında. Bu hizmet sayesinde şirketler ve kişiler, gerçek zamanlı simülasyonlar ve dijital ikizler ile geleceğin dünyası olarak adlandırılan Metaverse’ü inşa etmesini mümkün kılıyordu.

Şirket ayrıca tüm Omniverse sistemlerine uzaktan erişebileceğiniz ve bu hizmetleri proje arkadaşlarınızla birlikte ortaklaşa sürdürebileceğiniz Omniverse Cloud isimli hizmeti de kullanıcılara sunduklarını açıkladı. Bu sistem sayesinde yazılım geliştirme kitlerini, LLM hizmetlerini ve yapay zekâ avatar sistemlerini kolayca kontrol edebilecekler. Şirketler ve kullanıcılar, bu hizmetleri kullanarak ihtiyaçlarına göre fabrikaların, şehirlerin ve hatta gezegenlerin dijital ikizlerini oluşturabilecek ve sistemlerini orada test edebilecekler.

Son zamanlarda herkesin dikkatini çeken DALL-E isimli yapay zeka, yazdığınız kelimeleri sizler için görsellere dönüştürmesi ile biliniyor. NVIDIA’nın tanıttığı Nemo ise bunu bir üst seviyeye çıkartıyor. Tasarımdan tutun da karmaşık bilimsel problemleri çözmeye, uzay görüntülerini analiz edip kimyasal bileşenleri yeniden tasarlamaya kadar neredeyse her konuda başarılı olan Nemo, NVIDIA’nın yeni geliştirmeleri sayesinde karmaşık kullanımından sıyrılarak çok daha kolay ve zahmetsiz bir şekilde kullanılabilecek.

Bu hizmetlere ek olarak finans, sağlık ve eğitim alanlarında da kullanılabilecek olan Nemo, 530 milyar parametreye sahip ve bu parametreleri ihtiyaçlarınıza göre işleyebiliyor. Son yılların en büyük ve gelişmiş yapay zekâsı olarak bilinen OpenAI GPT-3’de ise bu sayı sadece 175 milyar parametre.

Son yıllarda sürekli olarak otonom sürüş sistemlerine yatırım yapan NVIDIA, Orin isimli otonom araç işlemcisi ile bu yatırımların hakkını vermişti. Daha sonra Atlan işlemcileri tanıtılmış ancak çip krizi nedeniyle asla üretilememişti. Şirketin CEO’su Jensen, NVIDIA’nın geliştirdiği en son otonom sürüş işlemcisi ve yazılımı olan Drive Thor sistemini tanıttı. Drive Thor, otonom araçlardaki park, güvenlik, yol tanıma ve tabela tanıma, bilgilendirme ve 3D modelleme çiplerinin yapabildiği her işlemi tek başına yapabiliyor.

Tanıtımda gösterilen kısa videolarda Drive Thor, bağlı olduğu otomobillerde muhtemel kaza senaryolarını önceden fark ederek sürücüyü uyarıyor ve kazanın yaşanmaması için gerekli durumlarda müdahale edebiliyordu. Jensen yaptığı açıklamada, bu işlemcinin tamamen otonom araçların çalışma şekillerine yön vereceğine ve otonom araç endüstrisinde bir devrim yaratacağını belirtti.


Kaynak webtekno.com