OceanGate Kurucu Ortağı, Venüse 1.000 Kişi Göndermeyi Planladığını Açıkladı

Tek bir sefer dahi tamamlayamamasına rağmen tarihin en ünlü gemilerinden biri olan Titanik, geminin batığına turistik seferler düzenleyen OceanGate isimli şirket aracılığıyla battıktan 111 yıl sonra 5 kişiye daha mezar olmuştu. Henüz OceanGate'in kazasıyla ilgili tüm sorular yanıtlanamamışken dün, şirketin kurucu ortaklarından Guillermo Söhnlein'dan "E pes artık" dedirten yeni açıklamalar geldi.

30.07.2023 04:15:07 tarihinde yayınlandı.

Tek bir sefer dahi tamamlayamamasına rağmen tarihin en ünlü gemilerinden biri olan Titanik, geminin batığına turistik seferler düzenleyen OceanGate isimli şirket aracılığıyla battıktan 111 yıl sonra 5 kişiye daha mezar olmuştu. Henüz OceanGate'in kazasıyla ilgili tüm sorular yanıtlanamamışken dün, şirketin kurucu ortaklarından Guillermo Söhnlein'dan "E pes artık" dedirten yeni açıklamalar geldi.

Söhnlein, 2050 yılına kadar güneş sistemindeki Güneş'e en yakın 2. gezegen konumunda bulunan Venüs'e 1000 insan götürmek istediğini belirtti. Insider'a açıklamalarda bulunan Söhnlein, 11 yaşından beri insanlığı çok gezegenli bir 'tür' haline getirmeyi hayal ettiğini belirtti. (Yeni Elon Musk'ımız hayırlı olsun diyebilir miyiz? Umarım demeyiz…)

Tahmin edebileceğiniz gibi Guillermo Söhnlein, şu anda Titan adlı denizaltının infilak edip 5 kişiye mezar olması nedeniyle mercek altındaki isimlerden biri. Yine de Söhnlein, yaşanan skandalın insanları "bir yerlere götürmek" konusundaki hırsını baltalamadığını söylüyor. Ona göre insanlık, 'yenilik' için sınırlarını zorlamaya devam etmek zorunda.

Söhnlein'e göre önümüzdeki 30-35 yıl içinde 1000 kadar insanı sülfürik asit bulutlarının içinde yaşamak üzere Venüs'e götürmek, 2050 yılına kadar Mars'ın yüzeyine 1 milyon insan göndermek kadar "çılgınca" değil. Bu nedenle Venüs konusundaki planlarının göründüğü kadar uçuk olmadığını savunuyor.

Bilmeyenler için hatırlatalım: Venüs, güneş sistemindeki en sıcak gezegen. Ortalama yüzey sıcaklığı 480 derece santigrat ve bu, kurşunu eritecek kadar yüksek. Üstelik atmosfer basıncı da Dünya'nın yüzeyine kıyasla 90 kat fazla. Yani Venüs, tartışmasız bir şekilde insanların yaşayamayacağı, hatta yüzeyine dahi yaklaşamayacağı bir gezegen. Ama Söhnlein de bunun zaten farkında.

Söhnlein, Venüs'ün yüzeyinde değil atmosferinde yaşayan insan toplulukları hayal ediyor. Yüzeyden yaklaşık 50 kilometre yükseklikte, sıcaklığın ve atmosfer basıncının nispeten daha düşük olduğu noktalarda insanların hayatta kalabilecekleri uzay istasyonları tasarlanabileceğini, yüz binlerce insanın bu istasyonlarda yaşayabileceğini ön görüyor. (Neden koca gezegeni bırakıp uçak konservelerde yaşamamız gerektiğini biz de anlayamadık…)

Şimdi… Denizaltılar tasarlayıp batıklara turistik geziler düzenlemekle uzay istasyonları tasarlayıp insanları farklı gezegenlere götürmek pek benzer işler gibi görünmeyebilir. Ancak her ikisi de aynı amaca hizmet ediyor: Söhnlein'in insanlığı Dünya'daki doğal sınırlarının ötesine taşıma hayali… Tabii bu hayal, şimdiden 5 kişinin hayatına mal oldu bile.

Açıklamalarına bakacak olursak önümüzdeki dönemde Guillermo Söhnlein ismini ve Humans2Venus adlı şirketi bol bol duyacağız. Humans2Venus, Söhnlein'ın girişimci Khalid Al-Ali ile ortak kurduğu, insanları Venüs'e taşımak için konsept ve girişimleri tasarlayacakları bir şirket. Bu girişim, uzay görevlerini devlet kurumlarının desteği olmadan finanse edebilmek için yeni teknikler üzerinde de çalışacak. Bunu en son Elon Musk yaptığında SpaceX'in tekrar tekrar kullanılabilen roketleriyle tanışmıştık. O yüzden Venüs'te yaşayanlar uçuk bir hayal olsa da Söhnlein, insanlığa 'gerçek' faydalar da sağlayabilir.


Kaynak webtekno.com

 

Yapay Zekaların Irkçı ve Cinsiyetçi Oldukları Bilimsel Olarak İlk Kez Kanıtlandı: "Doktorlar Erkek, Suçlular Siyahi Oluyor"

ABD'de hizmet vermekte olan Georgia Teknoloji Enstitüsü bünyesinde çalışmalarını sürdüren bir grup bilim insanı, robotlarla ilgili önemli bir çalışma gerçekleştirdiler. Yapılan çalışmalar sonucunda, robotlarda kullanılan yapay zekalarda çok ciddi kusurlar olduğu tespit edildi. Öyle ki robotlar da tıpkı insanlar gibi cinsiyetçi ve ırkçı kararlar veriyorlardı. Aslında bakacak olursak bu tip bulgular daha önce de tespit edilmişti ancak son çalışmadaki çıktılar, yapay zekanın kontrol edilmediğinde ırkçı ve cinsiyetçi olduğunu kanıtlamış oldu.

SIM Kartlar Rafa mı Kalkıyor? Android 13 Sayesinde eSIM Teknolojisi Hayatımızın Bir Parçası Olabilir

Fiziksel bir SIM kart kullanmanıza gerek kalmadan operatörünüze bağlanmanıza olanak sağlayan dijital SIM teknolojisi olan eSIM uzun bir süredir markaların destek verdiği bir teknoloji. Markaların son çıkardığı pek çok akıllı telefon eSIM uyumlu olsa da, tamamen bu teknolojiyi kullanan firma sayısı oldukça az. Çıkan son haberler gösteriyor ki, bu durum çok uzun sürmeyecek ve ilerleyen günlerde eSIM teknolojisi tamamen hayatımızın bir parçası haline gelecek.

Beynin Hangi Kısmının Ağzımızdan Çıkanları Kontrol Ettiği Keşfedildi: Konuşma Rahatsızlıkları Tarihe Karışabilir

Beynimizin söylediklerimizi, duyduklarımızı ve gördüklerimizi algılaması oldukça karışık bir süreç. Yüksek sesli bir ortama girdiğinizde direkt olarak sesinizin duyulması için yüksek sesle konuşmaya başlarsınız. Bunun sebebi beynimizin, duyduklarımıza göre sesimizin anlaşılır olması için kendisini ayarlamasıdır.